Tazminat Almak İçin Kaç Ay Çalışmak Gerekir?
İş dünyasında ve iş hukukunda en çok sorulan sorular arasında tazminat alabilmek için kaç ay çalışmak lazım konusu yer alıyor. Tazminat hakkı için resmiyette yerine getirmeniz gereken birtakım hususlar var ve bu yazımızda da ilgili hususları sizinle paylaşmaya çalışacağız. Bunlardan ilki, iş akdinin, kıdem tazminatına aykırı olmayacak şekilde sonlandırılması durumudur. Diğer husus ise ilgili personelin ilgili kurumda en az 1 yıl süre ile aktif olarak hizmet vermiş olmasıdır. 1 yıldan daha az süre çalışmış iseniz eğer herhangi bir tazminat hakkınız bulunmuyor. Tazminat almak için kaç ay çalışmak gerekir? Sorusuna da bu şekilde yanıt vermiş oluyoruz. Dilerseniz merak edilen diğer konulara geçelim.
İhbar Tazminatı Hak Etmek için?
Bir işçi işten ayrılmaya karar vermişse bunu işverene bildirmek zorundadır. Aynı şekilde bir işveren de çalışanını işten çıkartmaya karar vermişse bunu ona önceden bildirmek zorundadır. Hemen işten çıkarma durumlarında işin içine ihbar süresi ve ihbar tazminatı girer.
Deneme süreli iş sözleşmelerini incelediğimizde en çok 2 aylık süre, toplu sözleşme durumlarında ise en çok 4 aylık süre karşımıza çıkıyor. Deneme süresi içerisindeki herhangi bir fesih durumunda ne yazık ki ihbar tazminatı gibi bir durum söz konusu olmuyor ve bu şekilde bir hak talebinde bulunamıyorsunuz. İş sözleşmesi incelendiğinde deneme süresi gibi bir ibare yer almıyorsa eğer 1 günlük kıdem bile ihbar tazminatı hakkı ortaya çıkartıyor.
İşçi Ne zaman Tazminat Hakkı Sahibi Oluyor?
Tazminat hakkı almak için kıdeminizin en az 6 aya ulaşması gerekiyor, bununla birlikte iş yerinde en az 30 kişilik bir personel varlığı olmalı ve belirsiz süreli iş sözleşmesi ile birlikte imza atmış olan bir işçi işten çıkartıldığı takdirde iade davası ile hak talebinde bulunabiliyor.
Kötü niyet tazminatı olarak da tanımlanan tazminat modelinde, kıdemi 1 gün olan işçi bile hak talebinde bulunabiliyor. Kötü niyet tazminatı ile ilgili resmi hususlar elbette mevcut ancak daha çok işçinin hakkını koruyan ve onun yanında yer alan bir tazminat modeli olduğunu da hatırlatmak gerekiyor. Burada süreye değil, yapılan haksızlığa ve yine işçinin ne derece mağdur edildiğine bakılıyor. Resmi süreç tamamlandıktan sonra tazminatınızı sorunsuz bir şekilde temin edebiliyorsunuz.
Özel Durumlarda Tazminat Hakkı Nasıl İşliyor?
Eğer özel sektörde çalışan bir kişi devlet memurluğuna geçiş için işten ayrılıyorsa işveren ona kıdem tazminatını çalışma süresi ne kadar olursa olsun ödemek zorunda değildir. Emekliliği gelmiş olanlar tazminat hakkının başladığı andan itibaren istedikleri zaman işten ayrılabilirler. Bu durumda gene kıdem tazminatı almaya hak kazanmış olurlar.
Çalışılan işyeri satılmış veya devrolmuşsa çalışanların hakları aynen devam eder. Ayrıca kanunlarda belirtildiği üzre çalışan kişi istifa ederse kıdem tazminatı alamaz.
Hamilelik veya doğum nedeniyle işten ayrılanlar da kıdem tazminatı alamazlar. İşe devam edilip doğum izni kullanılmasının gerektiği iş kanunlarında belirtilmiştir.
Genel olarak konuyu toparlarsak, bir çalışanın tazminat alabilmesi için 1 yıllık çalışma süresine ihtiyacı vardır. Ancak 6 aylık kıdemi olan birisi en az 30 kişinin çalıştığı yerde belirsiz sözleşmeli olarak çalışıyorsa ve işten çıkarılmışsa işe iade davası açabilir. Sözleşmenizde deneme süresi gibi bir ibare yer almıyorsa, ihbar tazminatı ve kötü niyet tazminatı için 1 günlük çalışma süresi bile yeterlidir.
Her zaman tartışılan bir konu olan kıdem tazminatları hakkında Aile, Çalışma Ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yeni bir düzenleme üstünde uzun zamandır çalışıyor. Yapılması beklenen bu düzenlemeye göre o çok konuşulan “bir gün çalışan bile kıdem tazminatı alacak” konusu gerçekleşebilir. Aynı zamanda istifa edenlere de bu tazminatın ödenmesi planlanıyor. Bu arada işçi sendikalarının kıdem tazminatı olayına hiçbir zaman sıcak bakmadığını da eklemek gerek. Çalışanın hakkını koruyan ve onun geleceğini de güvence altına alan koruma modeli olarak tanımlayabileceğimiz tazminat modellemeleri, haksız yere işten atılma gibi durumlarda da çalışanın güvencesi olarak lanse ediliyor.